Çevre Elçisi
Çınar ağacından düşen yaprak, rüzgârın narin kollarında toprağa kavuştu. Fakat endişeliydi yaprak. Bir zamanlar hayat fışkıran bu toprak, şimdi plastiklerle, cam kırıklarıyla doluydu. Yaprak hüzünle sordu rüzgâra: “Bunlar neden burada? Gitmeden önce tertemiz bir dünya görmekti tek dileğim.”
Doğa sabırla beklemiş, insanlara şefkatini sunmuştu. Fakat insanlar yalnızca almayı bilmiş, geri vermeyi unutarak doğanın sabrını tüketmişti. Bir gün doğa ile insanın savaşı başladı. İnsanlar kaybedince bu savaşı doğaya yalvardı. Ama artık çok geçti. Toprak kurumuş, ağaçlar yapraksız kalmıştı.
Çınar ağacından düşen son yaprak rüzgâra şöyle fısıldadı: “Oysaki insanlar savaşırken neler kaybettiklerini görselerdi, barışı elde etmek için savaşırlardı.